Müzik çaldığı sürece dans etmek gerekir.
Powell’a yönelik tehditler, Wall Street’in yeni rekor seviyelere ulaşmasını engelleyemedi. Yatırımcılar, gümrük vergileri ve bunların ekonomik etkileri konusunda netlik bekleyerek temkinli olmaya devam ediyor.
ABD’de Salı günü yayınlanan enflasyon raporu, tüketici fiyatlarının Haziran ayında son beş ayın en hızlı artışını kaydettiğini gösterdi. Bu durum, tarifelerin fiyatlar üzerinde etki etmeye başladığını ve potansiyel olarak Fed’in Eylül ayına kadar faiz indirimine gitmesini engelleyebileceğini gösteriyor. Devam eden belirsizliklere rağmen hem ekonomik faaliyet hem de istihdam, borsadaki yükselişi desteklemeye yardımcı oluyor; ayrıca, şimdiye kadar büyük hayal kırıklıklarından kaçınan kazanç raporları da var. Faiz oranları hala yüksek olsa da “nötr” bölgede hareket ediyor; yani finans piyasalarını çok fazla etkilemiyor. Fed istikrarlı bir seyir izliyor ve 30 Temmuz’daki toplantısında bir ara bekleniyor. Kısacası, piyasalar şimdilik rahat bir şekilde sakin.
Petrol fiyatları, son günlerde büyük ölçüde jeopolitik gerginlikler ve arz sıkıntısı nedeniyle toparlandı. Irak’daki drone saldırıları petrol üretimini aksattı. Aynı zamanda, özellikle dizel stoklarının Ocak 2024’ten bu yana en düşük seviyeye ulaştığı Avrupa’da, orta damıtık petrol piyasası daralmaya devam ediyor. ABD’de ham petrol stokları geçen hafta 3,9 milyon varil düşerek piyasa beklentilerini aştı. Daha da ileriye bakıldığında, OPEC+ Eylül ayına kadar günlük 2,2 milyon varil üretimi kademeli olarak yeniden başlatmaya devam ediyor ve bu da piyasanın orta vadede yeniden dengelenmesine yardımcı olabilir. Brent petrol 70 dolar civarında seyrederken, WTI 67,30 dolar civarında işlem görüyor
Bakır fiyatları geçen hafta, ABD’den gelen cesaret verici ekonomik veriler ve dünyanın en büyük metal tüketicisi Çin’den gelen olumlu sinyallerin desteğiyle Londra Metal Borsası’nda bakır ton başına 9.700 dolara yükseldi. Bu yükseliş, ekonomik dayanıklılığı vurgulayan güçlü ABD perakende satışlarına ve olası bir ABD-Çin ticaret anlaşmasına ilişkin iyimserliğe bağlanıyor. Çin Ticaret Bakanı, ticaret ilişkilerini istikrara kavuşturma niyetini dile getirdi ve endüstriyel büyümeye yönelik politika desteği açıklamaları yatırımcı güvenini daha da artırdı.
Altına gelince, güçlü ABD ekonomik verileri ve FED’in bağımsızlığına ilişkin endişelerin azalması nedeniyle fiyatlar genel olarak biraz düştü. Yine de, ABD ticaret politikası etrafındaki süregelen belirsizlik, altın fiyatlarına bir miktar destek sağlamaya devam ediyor.
Bitcoin geçen hafta yine yeni bir rekora imza attı ve Pazartesi günü ilk kez 123.000 doları aştıktan sonra hafifçe gerileyerek 119.000 dolarda durdu. Spot Bitcoin ETF’leri, Pazartesiden bu yana 2 milyar doların üzerinde net yeni yatırımla güçlü girişleri çekmeye devam ediyor. Bu ETF’ler artık dolaşımdaki tüm Bitcoin’lerin %6,5’inden fazlasını elinde tutuyor ve 154 milyar doların üzerinde değere sahip, bu da tüm zamanların en yüksek seviyesi.
Ether (ETH) de geçen hafta %22’lik kayda değer bir artışla 3.629 dolara ulaştı, ancak hala 2021 sonundaki 4.100 dolarlık zirvesinden uzak.
Daha geniş anlamda, kripto ekosistemi ABD milletvekillerinden giderek artan bir destek görüyor. Geçen hafta Temsilciler Meclisi kriptoyla ilgili üç önemli yasa tasarısını kabul etti: GENIUS Yasası (stablecoin’leri düzenler), CLARITY Yasası (kripto varlıkların sınıflandırmasını netleştirir) ve Anti-CBDC Yasası (merkez bankası dijital para birimini engellemeyi amaçlar).
Bunlar, son dakikada bir geri adım atılmadığı takdirde hala ek yasal adımlarla karşı karşıya olsa da, kurumsal meşruiyete doğru atılmış önemli bir adımı işaret ediyor ve bu hafta yatırımcı güvenini artırdı.
Bu hafta ABD’de Coca-Cola, Alphabet ve Tesla ve Avrupa’da SAP, LVMH, Roche ve Nestlé’nin bilançoları açıklanacak. Salı günü Fed Başkanı Powell Konuşuyor.
Makroekonomik açıdan yatırımcılar, herhangi bir politika değişikliği beklenmeyen ECB toplantısını yakından takip edecek. Güçlenen Euro ve son gümrük vergisi tehditleri, Avrupa Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürücü endişelerini daha da artırdı. Beklentimiz göre bu gelişmeler 24 Temmuz’da bir faiz indirimi için yeterli değil, indirim büyük olasılıkla Eylül toplantısında gerçekleşecek. ECB’yi genellikle endişelendirenin belirli bir seviye değil, değerlenme hızı olduğunu unutmamak gerekir.
TL vadeli mevduatlar üzerindeki stopaj vergisinin artması ve mevduat sahiplerinin getirisinin azalmasının ardından TCMB Başkanı, yakın zamanda Türkiye Merkez Bankası’nın (TCMB) yerel yatırımcıların elindeki TL mevduatlarını yakından izlediğini ve bu hesaplardaki eğilimleri para politikası için önemli bir gösterge olarak gördüğünü belirtti. Piyasalar bankanın 24 Temmuz’da ölçülü bir 250 baz puanlık faiz indirimine başlamasını beklerken biz 300 baz puanlık indirimler beklemekteyiz.