Başkanların Dağıttığı Piyasalar

Ballard ve Dalyden sonra sahne alan Başkan Powell; enflasyonun Fed’in hedefinin 3 katı üzerinde gerçekleştiğini, biraz daha hızlı hareket etmenin uygun olacağını, Mayıs ayında yarım puanlık bir faiz artırımının masada olduğunu söyledi ve sermaye piyasaları topu ağlarında gördü.

ECB’den lagarde de zaten; ticaret, emtialar ve güven olmak üzere üç alanda darbe aldıklarına işaret ederek, bunların büyümeyi düşüreceğini ve enflasyon üzerinde bir etkisinin olacağını, Varlık alım programının yılın üçüncü çeyreğinin başlarında bitmesinin muhtemel olduğunu, durum şu anda öngörüldüğü gibi devam ederse, yıl sonundan önce oranların artırılacağı yönünde güçlü bir olasılık var” açıklamasında bulunuyordu. Piyasalar ECB’den bu yıl için yaklaşık 85 baz puanlık artışlar fiyatlıyor, yani üç adet 25 baz puanlık hamleden fazla, bu da eksi %0,5 mevduat faizini 2014’ten bu yana ilk kez pozitif bölgeye geri getirecek.

ECB’yi toparlasak; Faiz oranları ancak tahvil alımları sona erdikten sonra  30 Haziran veya 1 Temmuz’da sonra gerçekleşebilir. Bu da  ECB’nin 21 Temmuz’daki toplantısında oranları artıracak pozisyonda olacağı anlamına gelir. Ama bizce ECB ve Lagarde kısmen de likiditenin daha düşük olduğu yaz aylarında büyük bir politika hareketinden kaçınmak için Eylül ayına kadar beklemeyi tercih edeceklerdir. Hatırlatmak isterim ki ; ECB, faiz oranlarını en son 2011’de bloğun borç krizinin arifesinde yükseltmişti; bu, bugüne kadarki en büyük politika hatası olarak kabul edilen bir hamleydi.

Sonuç olarak ; Oynaklığı körükleyen bu parasal sıkılaştırmanın ve sıkılaştırma açıklamalarının  sonuçlarının ne olacağını kimse tam olarak bilmiyor. Yatırımcılar artık para akışının bu kadar bol olmayacağı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalıyor.

Bu haftanın gündemine baktığımızda ise ABD’de  Mart dayanıklı mal siparişleri (Salı), ilk çeyrek GSYİH (Perşembe) ve Mart PCE enflasyonu (Cuma).  Euro bölgesinde ise Cuma günü öncü  Nisan enflasyon tahmini  var.