Stopaj indirimi konuşulması duymadık derken artırımı geldi.
Yurtiçinde ise bu seferde beklenmedik bir şekilde Yatırım fonları ve mevduat tarafından stopaj artışı görmekteyiz. Kısa vadeli TL mevduat ve yatırım fonları için stopaj oranı 6 aya kadar vadede %15’ten %17,5’e ve 1 yıla kadar %12’den %15’e çıkarıldı. Hatırlatmak gerekirse Stopaj oranı; 1 Kasım 2024 tarihinde %7,5’tan %10’a ve 1 Şubat 2025 tarihinde %10’dan %15’e yükseltilmişti. Hatırlatmak gerekirse stopaj artışı ile bankaların fonlama maliyetleri düşmüyor yani kredi faizlerini düşmesine etkisi yok. Daha çok yatırım tercihlerini değiştirme gücü var. TL’nin net faiz getirisi azalırken alternatifi ne olacak sorununun cevabı merak konusu olacak? Hisseye geçen dönemlerdeki gibi koşa koşa gelinir mi pek öyle olacağını düşünmüyoruz. Zaten mevduatçının hisseyle ilgisi yok demek yerindedir. Dövize ilgi de pek olmaz hem döviz girişi hem rezervler destek burada. Maliye kendine ek gelir yaratmış oldu şimdiden yılsonuna stopaj %20 olabilir söylemleri dolaşmaya başladı ki biz tasarruf beklerken. Faiz indirim süreci için tek riskin hala siyasetteki gelişmeler olduğunu düşünüyoruz o yüzden TCMB’nin faiz kararını da pek etkilemez.
Fon piyasası ciddi büyüme gösterdiğinden o taraf açısından bakarsak ilk aklımıza gelenler; eski fonlarınızı zorunlu olmadıkça tutmak değerli çünkü en fazla %15 ödersiniz İlk giren ilk çıkar kuralından dolayı aynı fon yerine aynı tür farklı fon alın. Hisse Yoğun Fonlarda stopaj hala %0 bunu aklınızdan çıkarmayın, 1 yıl ve üzeri tuttuğunuzda %0 stopaj olan minimum %51 Hisse içeren Değişken Fonlara bakın.
Asya, ABD Başkanı Trump tarafından açıklanan ve 1 Ağustos’ta yürürlüğe girecek olan yeni bir dizi tarife oranıyla bir kez daha sert bir darbe aldı. Tarife mektupları alan 14 ülkeden dokuzu Asya’da, karşılıklı tarifelerin yaklaşık üç hafta ertelenmesi piyasalar açısından bir miktar rahatlama olsa da, çoğu ülke artık Kurtuluş Günü’nde duyurulanlardan daha yüksek veya benzer oranlarla karşı karşıya. Bu tarifeler ve oranları Asya’nın Çin ile olan ticaret bağlantılarını (özellikle aktarma uygulamaları) hedef alan daha geniş bir stratejiye işaret ediyor. %10’luk baz çizgisinden daha yüksek tarife oranları küresel talebi ve artan iş belirsizliğini etkilemesiyle, önümüzdeki aylarda Asya’nın ihracat büyümesinin daha keskin bir şekilde yavaşlayabileceği anlamına geliyor.
Petrol fiyatları, ABD’de petrol üretiminin azalacağına dair tahminler, Kızıldeniz’deki nakliyelere yönelik Husi saldırılarının yeniden başlaması, ABD’nin bakıra uyguladığı tarifelere ilişkin endişeler (ABD Başkanı Trump, dün yaptığı açıklamada, elektrikli araçlar, askeri donanım, elektrik şebekesi ve birçok tüketim malı için kritik öneme sahip bir metal olan bakırın ABD’deki üretimini artırmayı hedefleyerek günün ilerleyen saatlerinde bakıra %50 oranında gümrük vergisi uygulanacağını duyurmuştu) ve teknik açıdan kısa vadeli pozisyonların kapatılması nedeniyle iki haftanın en yüksek seviyesine çıktı. Brent ham petrol vadeli %0,8 artışla varil başına 70,15 dolardan ve WTI ham petrolü % 0,6 artışla 68,33 dolardan işlem görmekte.
Altının ons fiyatı ise ABD Başkanı Trump’ın son gümrük vergisi tehditlerinin piyasaları tedirgin etmesiyle, güçlenen ABD doları ve artan Hazine tahvili getirilerinin baskısı altında bir haftadan uzun süredir en düşük seviyesine ons başına 3.295,03 dolara geriledi.
Ekonomik veriler açısından zayıf bir haftayız, ancak fiyatların Haziran ayındaki FOMC toplantısının tutanaklarına nasıl tepki vereceği, Fed ile piyasalar arasındaki politika tartışmasında nerede olduğumuzu belirlemeye yardımcı olabilir. Bu arada New York Fed’in son anketi bir yıllık enflasyon tahminlerinin Mayıs ayındaki %3,2’den %3’e düştüğünü, üç ve beş yıllık beklentilerin ise sırasıyla %3 ve %2,6’da kaldığını gösterdi.
Avrupa tarafı ise odak noktasını Washington’ın Brüksel ile olan ticaret müzakerelerine çeviriyor. Her ne kadar bir tür çerçeve anlaşmasına yakın olsa da müzakereler hala Trump’ın bir gümrük vergisi mektubu hazırladığını söylemesine yetecek kadar belirsiz. Zaten Trump’dan dün mektuba iki gün yakınız demişti.