Ekonomi Nedir ve Neyi İnceler?
Ekonomi dendiğinde çoğumuzun aklında hemen bir tanım canlanır. Ancak ekonominin anlamı düşündüğümüzden çok daha geniş bir alana yayılmaktadır. Bu nedenle biz de sizin için, ekonominin tanımından çalışma alanlarına kadar kapsamlı bir dosya hazırladık. Küçük ve orta ölçekli yatırımcılar, birikimlerini değerlendirmek için en avantajlı yatırım fırsatlarını araştırmaya yönelmektedir. Ancak, başarılı bir yatırım stratejisi için ekonomi dünyası hakkında bilgi sahibi olmak ve bu bilimin temel prensiplerini anlamak son derece önemlidir. Peki, ekonomi nedir? Ekonomi bilimi nasıl ortaya çıkmıştır ve neleri kapsar? O zaman haydi başlayalım ekonomi nedir ve neyi inceler? sorusunun cevabını bulmaya!
Ekonomi Nedir?
Ekonomi, üretim, dağıtım ve tüketim sistemlerinin birbirleriyle nasıl ilişkilendiğini ve sınırlı kaynakların nasıl paylaştırıldığını inceleyen bir bilim dalıdır. Alfred Marshall‘ın “Ekonomi, kıt kaynakların alternatif kullanım olanaklarını inceleyen bilim dalıdır.” tanımı bu kavramı açıklamada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bazı kişiler bu bilimi karar verme bilimi olarak tanımlarken, bazıları ise üretim, tüketim ve paylaşım döngüsünün optimize edilmesi olarak ifade etmektedir.
Ekonomi, Eski Yunanca’da “ev” anlamına gelen “oikos” ve “yönetim” anlamını taşıyan “nomos” sözcüklerinin birleşiminden türemiştir. Antik Yunan zamanında, Ekonomi terimini filozof Aristotales “ev yönetimi bilimi” olarak tanımlamıştır. Ekonominin tanımını kısaca açıkladığımıza göre, şimdi konunun detaylarına geçiyoruz!
Ekonominin Dalları Nelerdir?
Ekonomi bilimi, iki ana başlık altında ele alınır: Makroekonomi ve Mikroekonomi.
Mikroekonomi; tüketiciler ve işletmelerin arz-talep dengeleri, üretim maliyetleri gibi konulara odaklanır.
Makroekonomi ise ulusal giderler ve enflasyon gibi daha geniş kapsamlı ekonomik analizleri inceler.
Mikroekonomi ve makroekonomi, kendi içinde çeşitli alt başlıklara ve yaklaşımlara ayrılır. Bu temel başlıkları daha detaylı bir şekilde keşfedeceğiz, ancak önce ekonomi biliminin tarihine kısa bir göz atalım. Hadi, bizi takip edin ve sizinle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıkalım!
Ekonomi Bilimi Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?
Ekonomi biliminin nasıl başladığına dair kesin bir başlangıç tarihi vermek zordur, çünkü bu kavram çeşitli biçimlerde tarih boyunca uzun yıllar varlığını sürdürmüştür. Örneğin, milattan önce 8. yüzyılda yaşamış çiftçi ve şair Hesiod, emek, malzeme ve zamanı en verimli şekilde kullanmaya yönelik çalışmalar yapmıştır. Ayrıca, ekonomiye dair bazı fikirler, milattan önce 380’de Platon’un özel mülkiyet ve iş bölümü hakkındaki tanımlamalarına dayanır.
Modern ekonominin temelleri ise “İktisadın Babası” olarak bilinen Adam Smith ile atılmıştır. Adam Smith’in modern ekonomi biliminin oluşumundaki katkılarını daha yakından tanımak için şimdi bir adım daha ileriye gidelim:
Ekonomi Tarihinin Dönüm Noktaları Nelerdir?
Verimli Tarıma Geçiş
Avcılık ve toplayıcılık döneminden sonra, tarıma geçiş çok büyük bir devrimdi. Fakat ekonominin dönüm noktası olarak anılan değişim, verimli tarıma geçiş olarak öne çıkmaktadır.
Yazılı Mutabakatlar
İş sözleşmeleri ve anlaşmalarının kullanılmaya başlaması da ekonomi dünyasında önemli bir gelişme olarak görülmektedir.
Sömürgeleştirme Dönemi
Sömürgeleştirme ve savaşlar ekonomik prensipler ve ekonomik sınıflar üzerinde doğrudan etkili olduğu aktarılmaktadır.
Ülkeler Arası Ticaret
Ticaretin daha geniş alanlara yayılması ekonominin gelişiminde önemli bir değişim sebebidir.
Bilimsel ve Teknolojik Gelişimler
Bilim ve teknoloji de yaşanan gelişmelerle üretim süreci baştan uca değişmesine neden oldu. Dolayısıyla ekonomik parametrelerin de bu değişimden etkilendiği ifade edilmektedir.
Sanayi Devrimi
Sanayi devriminde sadece ekonomi alanında değil diğer tüm alanlarda büyük gelişmeler yaşanmıştır. Modern ekonominin gelişmesinde ve endüstriyel üretime geçilmesinde en kritik noktalardan birisidir.
Nüfus Patlaması ve Serbest Ticaret
Küresel nüfus artışı ve serbest ticaret kavramının doğması ve gelişmesi de ekonomi biliminde köklü değişikliklere neden olmuştur.
Makroekonomi Nedir?

Klasik İktisat
Klasik iktisat, 18. yüzyılın sonlarından 19. yüzyılın ortalarına kadar gelişen bir ekonomik düşünce okuludur. Bu düşünce okulu; Adam Smith, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi ekonomistlerin eserleriyle şekillenmiştir. Bu iktisat modeli serbest piyasa ekonomisinin, bireylerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiği sürece, en verimli ve etkin ekonomik sonuçları doğuracağına inanır.
Klasik iktisadın temel varsayımları şunlardır:
Görünmez El
Adam Smith’in meşhur “görünmez el” kavramı, bireylerin kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalışırken, aynı zamanda toplumun genel refahına da katkıda bulunduğunu ifade eder. Dolayısıyla, serbest piyasa mekanizmaları, devlet müdahalesine ihtiyaç duymadan kaynakların en etkin şekilde tahsis edilmesini sağlar.
Rasyonel Birey
Klasik iktisat, bireylerin ekonomik kararlarını rasyonel bir şekilde aldığını ve kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalıştığını varsayar. Bu bireysel kararlar, piyasada arz ve talep dengesinin oluşmasına katkıda bulunur.
Tam İstihdam
Klasik iktisat, piyasaların kendiliğinden dengeye ulaşacağını ve uzun vadede ekonominin tam istihdama ulaşacağını savunmaktadır. Eğer bir ekonomik durgunluk yaşanırsa, fiyatlar ve ücretler düşerek piyasaların yeniden dengeye gelmesini sağlar.
Miktar Teorisi
Klasik iktisat, para arzı ile genel fiyat düzeyi arasındaki ilişkiye dikkat çeker. Miktar teorisi, para arzındaki değişimlerin doğrudan enflasyona yol açtığını savunur.
Devletin Rolü
Klasik iktisat, devletin ekonomiye müdahalesinin asgari düzeyde tutulması gerektiğini savunmaktadır. Devletin rolü, hukukun üstünlüğünü sağlamak, mülkiyet haklarını korumak ve piyasa aksaklıklarını düzeltmekle sınırlı olmalıdır.
Keynesyen Ekonomi
Keynesyen ekonomi, 20. yüzyılın başlarında İngiliz ekonomist John Maynard Keynes tarafından geliştirilen bir ekonomik teoridir. Bu teori, özellikle 1929 Büyük Buhran’ı sırasında yaşanan ekonomik krizlere bir yanıt olarak ortaya çıkmış ve ekonomik düşünce üzerinde derin bir etki bırakmıştır.
Keynesyen ekonomi; toplam talebin (yani, tüketim, yatırım, kamu harcamaları ve net ihracat) ekonomik büyümenin anahtarı olduğunu savunur. Keynes, serbest piyasanın her zaman tam istihdamı sağlayamayacağını ve bu nedenle devletin ekonomik durgunluk dönemlerinde müdahale etmesi gerektiğini öne sürer. Keynesyen teoriye göre, ekonomik durgunluk ve yüksek işsizlik dönemlerinde hükümet, kamu harcamalarını artırarak ve vergileri düşürerek talebi canlandırmalı, böylece ekonomik büyümeyi ve istihdamı teşvik etmelidir.
Keynesyen ekonomi, özellikle para politikalarının yanı sıra maliye politikalarının da önemli olduğuna vurgu yapar. Hükümetin bütçe açığı vermesini, yani harcamalarının gelirlerinden fazla olmasını, ekonomik durgunluk dönemlerinde ekonomiyi canlandırmak için bir araç olarak görür. Keynesyen görüşe göre, böyle bir politika, özel sektör harcamalarındaki düşüşü telafi edebilir ve ekonomiyi yeniden tam istihdama yönlendirebilir.
Dolayısıyla buradan çıkarak diyebiliriz ki, Keynesyen ekonomi, devlet müdahalesinin ekonomik istikrarı sağlamada ve kriz dönemlerinde ekonomiyi canlandırmada kilit rol oynadığını savunan bir yaklaşımdır.
Monetarist Ekonomi
Monetarist ekonomi, 20. yüzyılda özellikle Milton Friedman gibi iktisatçılar tarafından geliştirilen bir ekonomik düşünce okuludur. Monetarizm, para arzının ekonomik aktiviteler üzerindeki etkisine odaklanır ve enflasyonun temel nedeninin para arzındaki değişiklikler olduğunu savunur.
Monetarist ekonomi, devletin ekonomiye müdahalesinin sınırlı olması gerektiğini, piyasanın kendi kendini dengeleme eğiliminde olduğunu ve para politikasının ekonomik istikrarı sağlamak için en önemli araç olduğunu ileri sürer. Bu teoriye göre, para arzı kontrollü bir şekilde artırılmalı ve merkez bankalarının para politikası, enflasyonu düşük ve istikrarlı tutmayı hedeflemelidir.
Monetaristler, Keynesyen ekonomi gibi aktif maliye politikalarını reddederler ve uzun vadede ekonominin tam istihdama ulaşacağını, kısa vadeli dalgalanmaların ise para arzındaki değişimlerden kaynaklandığını düşünürler. Dolayısı ile Monetarist Ekonomi Ekonominin sağlıklı bir şekilde işlemesi için en önemli faktör, para arzının istikrarlı bir şekilde yönetilmesidir.
Marksist Ekonomi
Karl Marx tarafından geliştirilen bir ekonomik teori ve toplumsal analiz yaklaşımıdır. Marksist ekonomi, kapitalist üretim biçimlerinin eleştirisine odaklanır ve toplumun ekonomik yapısının sınıf ilişkilerine dayandığını savunur. Bu teoriye göre, ekonomik sistemdeki temel çelişki, sermaye sahipleri (burjuvazi) ile emekçiler (proletarya) arasındaki çıkar çatışmasından kaynaklanır.
Marksist ekonomi, kapitalist sistemin sömürüye dayandığını ve emekçilerin ürettikleri artı-değerin sermaye sahipleri tarafından gasp edildiğini iddia eder. Bu durum, sınıf mücadelesini doğurur ve tarihsel süreçte kapitalizmin yerini sosyalizme ve nihayetinde komünizme bırakacağı öngörülür.
Marksist ekonomi, üretim araçlarının özel mülkiyetine karşı çıkar ve toplumsal eşitsizliklerin kaynağını mülkiyet yapısında görür. Dolayısıyla, Marksist ekonomi, ekonomik ve toplumsal değişimi devrimci yollarla gerçekleştirmeyi savunan bir yaklaşımı temsil eder.
Mikroekonomi Nedir?

Neoklasik Ekonomi
Bireylerin karar alma süreçleri ve üretim sırasında oluşan marjinal maliyetleri inceleyen bir alt dalıdır.
Davranışsal Ekonomi
Ekonomik kararlar ve ekonomik faaliyetlerin arkasındaki psikolojik faktörleri araştırır.
Kalkınma Ekonomisi
Yoksulluk ve az gelişmişlik gibi sorunları, özellikle dünyanın en fakir ülkelerinde ele alır.
Ekonometri
Ekonomi politikalarının sonuçlarını tahmin etmek için istatistiksel yöntemler, regresyon modelleri ve verileri kullanır.
Çalışma Ekonomisi
Ücretler ve iş gücü piyasasıyla ilgili konuları inceler.
A1 Capital uygulamasını Google Play ve App Store’dan indirerek, yatırım kararlarınızı doğru şekilde yapabilirsiniz.
Ayrıca, Finansal Analiz Nedir? Adlı makalemizi de okuyabilirsiniz.
*Hisse senetleri, risk taşıyan yatırım araçlarıdır. Bir şirkete ortak olduğunuzda, o şirketin kârına da zararına da ortak olursunuz. Bu nedenle, yatırımınızdan kâr elde etme olasılığı kadar, zarar etme riski de vardır.
*Burada kullanılan açıklamalar, örnekler ve tüm detaylar yatırımcılara fikir vermesi için bulunmaktadır. Hiçbir yatırım tavsiyesi içermemektedir.