ABD’den AB’ye %15, AB’den ABD’ye %0
Geçen hafta piyasalarda net bir ayrışma yaşandı: Wall Street rekor kıran performansını sürdürürken, Avrupa endeksleri karışık çeyreklik kazançlar ve devam eden ticaret görüşmeleri nedeniyle tedirginliğini korudu. Piyasaları hareketlendirecek önemli bir ekonomik veri gelmedi. Şirket haberlerinin ötesinde, Japonya ile yapılan ticaret anlaşması dikkat çekti ve bir iyimserlik dalgası yarattı. Bu hafta yatırımcılar, Fed toplantısının yanı sıra, neredeyse tüm önemli ABD göstergelerini büyüme, istihdam, enflasyon sindirmek zorunda kalacaklar.
ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, dün öğlene doğru yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin, ABD Başkanı Trump’ı 1 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi beklenen %30’luk gümrük vergisini düşürmeye ikna etmek için pazarlarını ABD ihracatına açması gerektiğini söyledi ve Brüksel’in açıkça bir anlaşma yapmak istediğini ekledi.
Ve arından AB ve ABD, Trump’ın son tarihten önce gümrük vergisi artışından kaçınmak için anlaşmaya vardı: öncelikle AB, ABD’li şirketlerden gümrük vergisi almayacak, sonrasında ABD AB ürünlerine genel olarak %15 gümrük vergisi uygulayacak. %15’lik anlaşma otomotiv sektörünü kapsıyor. AB anlaşması ilaç sektörünü kapsamayacak. Trump, AB’nin ABD’ye 600 milyar dolardan fazla yatırım yapacağını, 750 milyar dolarlık enerji ve silah satın alacağını , enerjinin anlaşmanın önemli bir bileşeni olduğunu söyledi.
Ancak Trump’ın sunduğu anlaşmanın AB’nin beklentilerini karşılamadığı görülüyor. Blok, uçaktan içkiye kadar kritik öneme sahip sektörlerde gümrük vergilerinde istisnalar için yoğun çaba harcıyordu ve Fransa ile Almanya için hayati öneme sahip otomotiv sektörü, şu ana kadar uygulanan vergilerden dolayı zaten sarsılmış durumda. Herhangi bir anlaşmanın, Grönland’ı ziyaret eden AB üye ülkelerinin büyükelçileri tarafından da onaylanması gerekecek. Pazar sabahı komisyon, Grönland’a yaptıkları ziyaretle ilgili olarak, İskoçya’da varılan anlaşmanın ardından tekrar bir araya geleceklerini bildirdi. Trump, İrlanda’nın en önemli ihracat kalemlerinden biri olan ve bloğun korumak için lobi faaliyetleri yürüttüğü ilaçların “hiçbir anlaşmanın parçası olmayacağını” söyledi. Bunların Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilmesini sağlamalıyız,” dedi Başkan. Trump bu ay, Amerika Birleşik Devletleri’ne ithal edilen ilaçlara % 200 gümrük vergisi uygulanması olasılığını öne sürdü ve bu, Avrupa’daki sektöre ağır bir darbe vuracaktır. AB, ABD’ye gümrük vergileri uygulanmadan önce çelik konusunda belirli bir kota kadar giriş yapılmasına olanak tanıyan bir uzlaşma umuyordu ancak Trump, çeliğin “olduğu gibi kalacağını” söyleyerek bunu reddetti.
Bu arada, South China Morning Post (SCMP), konuya yakın iki kaynağa dayanarak Pazar günü yaptığı açıklamada, ABD-Çin İş Konseyi’nden üst düzey bir heyetin bu hafta Çin’i ziyaret edeceğini ve üst düzey Çinli yetkililerle görüşmesinin beklendiğini bildirdi. Ziyaret , Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng’in 27-30 Temmuz tarihleri arasında İsveç’te ABD’li yetkililerle yeni bir ekonomik ve ticari görüşme turu için bir araya geleceği ABD-Çin ticaret müzakerelerinin son turuyla aynı zamana denk geliyor . Çin, Beyaz Saray ile kalıcı bir anlaşmaya varmak için 12 Ağustos tarihine kadar süreye ihtiyaç duyuyor, aksi takdirde ABD’den daha yüksek gümrük vergileri riskiyle karşı karşıya kalacak.
Fed’in Çarşamba günü açıklayacağı para politikası kararında faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor. Zira merkez bankası yetkilileri, faiz oranlarını daha fazla düşürmeden önce tarifelerin enflasyonu kötüleştirip kötüleştirmediğini belirlemek için daha fazla veriye ihtiyaç duyuyor. Cuma günü açıklanacak aylık ABD istihdam raporunda ise , Haziran ayında 147.000 kişilik artışın ardından Temmuz ayında istihdamın 102.000 kişilik artış göstermesi bekleniyor.
Yurtiçinde ise önceki Cuma Citigroup stratejistleri, dış risklerin hafiflemesi ve bu ayın ilerleyen dönemlerinde gelebilecek bir kredi notu artışı olasılığını gerekçe göstererek Türk Eurobondlarında alım tavsiyesinde bulunmuş bizde siyasetin ağırlığının yüksek olduğu notlar için bu beklentiyi görünce %51 olasılık vermiştik ve sonuç olarak kredi notumuzu diğer kredi kuruluşların bir kademe altında tutan Moody’s ülke notumuzu artırırken görünümü de ‘durağan’a çekti. Moody’s in kredi notumuzu yükseltmesinin ardından görünüm notunu ‘durağan’a çekmesi, gelecek dönemle ilgili net bir bakışının oluşmadığı izlenimi veriyor.
Fitch ise Türkiye’nin kredi notunu BB-‘de korudu. Kredi notlarımız BB-/Ba3 ile “yatırım yapılabilir”düzeyin 3 basamak altında bulunmakta. 2023 sonrasında uygulanan dezenflasyon ve mali sıkılaşma politikalarıyla kredi notumuz dipten geri döndü. 30 yılı aşan kredi derecelendirme tarihimizde, “yatırım yapılabilir” düzeye, sadece 2 kurum tarafından, 2012-15 döneminde sahip olmuştuk. Fitch ve Moody’s not artışını hangi koşullara bağlıyor? Kredibilite/güven artışı, Enflasyonda kalıcı düşüş, Yabancı para yükümlülüklerde azalma ve Rezervlerde artış ve de Yerel/politik risklerin azalması, Kurumsal yapının iyileşmesi, Ekonomik reformların uygulanması, yani bundan sonraki olası artışlar yapısal reformlarla gelecek.
Petrol fiyatları neredeyse hiç hareket etmedi; kelimenin tam anlamıyla sabit kaldı. ABD ile başta Japonya olmak üzere birçok ülke arasındaki ticaret anlaşmaları ve AB ile olası ilerleme konusundaki iyimserlik, ABD yaptırımlarının hafifletilmesinin ardından Venezuela petrolünün piyasaya geri dönmesiyle artan küresel arz beklentisiyle dengelendi. Chevron’un Venezuela’daki faaliyetlerine yeniden başlamasına izin verildi ve bu da günlük yaklaşık 200.000 varillik bir artışa yol açabilir. Şu anda Brent varil başına 69,40 dolardan, WTI ise 66,20 dolar civarında işlem görüyor.
Altın ise, özellikle güçlenen ABD doları ve ABD ile AB arasındaki gümrük vergisi görüşmelerine dair yenilenen iyimserlik nedeniyle %0,3 düşüşle ons başına 3.340 dolara geriledi. Müzakere yoluyla bir çözümün ulaşılabilir olduğuna dair işaretlerin ortaya çıkmasının ardından gerilimler azaldı.